Montag, 22. September 2008

Artan Yabancı düşmanlığı

Medeni Avrupa’nın sorun çözme yöntemleri tarihi olarak belgelidir,
örnegin
Borç aldıkları ve borçlarını tahsil etmeye çalışan Yahudileri öldürmek suretiyle borçlarını silen bir Avrupalı zihniyeti…

“Entegrasyon (uyum)” başlığı altında asimile etmeye çalıştıkları Türkleri, asimile edemeyeceklerini anlayan Avusturyalı dostlarımız (!) entegrasyon sorununu kökten çözmeye karar vermiş görünüyorlar. Nasıl mı? Çok basit; “Asimile”… pardon entegre edilmesi gereken ancak edilemeyen Türkleri kendi halkına düşman gibi göstererek - bizlerinde burda yaşanmaz artık diyerek ana vatana gitmemizi beklemeleri gibi.

Bu Türklere ve İslama kışkırtmaları yapanların hepsi FPÖ veya BZÖ partisine üye dazlaklar değil.

Avusturyanın ileri gelenleri yani Avusturyalının deyimiyle „Ein waschechter Österreicher“ yani 1. sınıf Avusturyalı. Peki, ne oldu da bu normal Avusturya vatandaşları bir anda yabancı düşmanı ve özellikle Türk düşmanı olup çıktılar.

İşte yanıtları:
Türklerin AB’ye girişini 1683 - II. Viyana Kuşatmasıyla özdeşleştiren Siyasetcilerden açıklamalar gibi,

FPÖ Partisinin Avusturyalılara hitaben yaptığı seçim propagandalarında “Vatanını seven Türk adaylara oy vermesin” "Wien darf nicht Istanbul werden" oder "Kein Steuergeld fürs Türkenzelt" demesi gibi,

Avusturya vatandaşlığına geçecek Türklere çok sayıda zorluk getirildiği gibi,

Alman Papa Ratzinger’in Almanya’ Regensburg’daki Türk İslam karşıtı konuşması gibi,

Almanya’da bir Papazın Almanya’da İslam Dini yayılıyor diye kendini yakması gibi,

Türklerin Avusturya ekonomisi içerisinde işçi konumundan işveren konumuna geçmesi gibi,

Türklerin nüfusu kırk yılda 8 binden 300 bine ulaşması, buna karşın Avusturya’daki 1. sınıf Avusturyalıların doğum oranının sıfıra yaklasmaşı gibi,

Üniversitedeki sözde bilimsel araştırmalarda Türk ailelere “Kendinizi Avusturya toplumuna ne kadar entegre olmuş hissediyorsunuz, geldiğiniz ülkenin kültürüne (Türk Kültürü) kendinizi ne kadar bağlı hissediyorsunuz?” diye sormasından sonra – bakın bunlar uyum istemiyor denmesi gibi,

Eyalet hükümetinin Minare yapılacak diye, buna yasaklayıcı yasa cıkarması gibi,

Siyasilerin ve medyanın yanı sıra tarafsız kalması gereken Eyalet Başkanı Dr. Herbert Sausgruber'in ve son olarak eyalet papazı Elmar Fischer'in de müslümanlar hakkında yapmış olduğu açıklamalar gibi,


İşte bu gelişmeler politikacıların ve Avusturya basınının Türk düşmanı tavırları Avusturya toplumunda doğal olarak Türklere düşman gözüyle bakılması güdüsünü yerleştirmiştir.



Bunlarin hepsini NBZ ve şahsım adına kınıyor insanlık dışı davranışları, basın dğşmanlıklarını terörün ve şiddetin her türünü olduğu gibi bu tür provokasyonlarıda kınıyor ve lanetliyorum! Uyum ve huzur içinde yaşamamız için hepimizin elinden geleni yapmasını diliyor ve TÜRKLERİ ve İSLAMİYETİ düşman gibi gösterenleri duyarlı olmaya Davet ediyorum.


Saygılarımla
Adnan Dinçer
NBZ Partisi Genel Başkanı
www.adnandincer.at

Keine Kommentare: